Tarihte İlk Devletler
Tarih boyunca Dünya üzerinde birçok devlet kurulmuştur ve bu devletler kimi zaman birbirinin devamı kimi zaman da yeni bir kimlik ile ortaya çıkmışlardır. Günümüzde sahip olunan imkanlar ve etkileşimlerin temelleri yüzyıllar önce kurulan devletler tarafından atılmıştır. Bu devletlerin gelişimi aktardıkları bilgi birikimleri ile bugüne kadar sürdürülebilmiştir.
İlk Devletlerin Coğrafyası
Bugün sahip olunan çoğu gelişimin atası olan devletler, 5000 yıl önce Mezopotamya'da kurulmaya başlandı. Mezopotamya, Dicle ve Fırat Nehirleri arasında yer alan topraklara verilen isimdir. Mezopotamya'nın güneyinde Basra Körfezi, kuzeyinde Güneydoğu Toros Dağları, batısında Suriye ve Arabistan Çölü bulunmaktadır. Dicle ve Fırat, Kurne adlı noktada buluşup Basra Körfezi'nden denize dökülmektedir. İki nehrin ortasında kalıp nehirlerin yanlarının çöl olduğu bu topraklar, çok verimlidir. Bunun sebebi nehirlerin taşıdığı verimli topraklardır. Bu coğrafyada kurulmuş olan 5 devlet vardır. Bunlar; Sümerler, Akadlar, Üçüncü Ur Hanedanı, Asur ve Babil'dir.
Sümerler
Sümerler birçok kavim ve devletin öncüsüdür. Yeniliklerin temelini atmışlardır. Genel kültür sorularından da sıkça duyulduğu gibi ilk kez yazıyı kullanan topluluktur. Aynı zamanda dil, tıp, büyü, mitoloji, astronomi ve matematik alanlarında da gelişme göstermişlerdir. O dönemde Mezopotamya'da 35 şehir ve kasaba vardı. Bunlardan 18'i çok büyüktü. Bunlardan bazı şehirler yapılan inşaatlarıyla oldukça ünlüdür. Urugakina adlı şehir ilk yazılı reformları yapmıştır. Din konusunda da tapınaklara sahip olan Sümerler, Nippur şehrine ilk tapınaklarını yapmışlardır. Bu yüzden Nippur, onlar için dinin başkentiydi. Milattan önce 2500 yıllarında Sümerler düşüşe geçmeye başlamış ve Akadlar'ın dönemine geçilmiştir.
Akadlar
Sümerler döneminde Mezopotamya'ya geçen bu topluluk oranın kültürünü benimsemişlerdir. Burada medeni gelişimde öncü olan halk, zamanla Mezopotamya'nın lideri haline gelmişlerdir. Onların en büyük mirası olan Zafer Anıtı'nı inşa etmişlerdir. Ayrıca Akadlar, çok tanrılı bir dine inanmaktaydılar. Akadlar, kent değil evren krallığı kavramını benimsemişlerdir. Akadların'ın kurucusu olan Sargon hakkında birçok mitolojik efsane bulunmaktadır. Gerçeklerle karışık olan bu olaylara göre, Sargon toplam 34 savaş yapmıştır. Ancak zaman içinde yönetimde zayıflıklar meydana gelmiştir.
Üçüncü Ur Hanedanı
Akadlar zayıflayınca birçok topluluğun başkanı yönetimi devralmıştır. Bu topluluklardan en öne çıkanı ise 3. Ur Hanedanı'ydı. Yaklaşık olarak 100 yıl kadar bir süre boyunca Mezopotamya'da lider olmuşlardır. Ancak bu devlet de zamanla zayıflamıştır. Gelen göçler ve çevre toplulukların saldırılarına dayanamamıştır. Yıkılan bu devlet de Mezopotamya için büyük bir kültürel miras oluşturmuştur.
Asur ve Babil
3. Ur Hanedanı'nın yıkılmasından sonra kuzeyde Asur siyasi güç, güneyde Babil din ve kültür merkezi olarak ortaya çıkmıştır. Asurlular bölgede çok önemli bir ticari ağ oluşturmuşlardır. Bu durum Mezopotamya kültürünün daha geniş topraklara yayılmasına imkan vermiştir. Anadolu topraklarına yazının ulaşması da bu dönemde Asurluların ticaret ağı sayesinde olmuştur. Diğer lider devlet olan Babil, Hammurabi adlı hükümdarlarıyla diğer krallıklar üzerinde egemen olmuştur. Hükümdarın o dönem için koyduğu çok katı yasalar günümüzde hala birçok yerde tartışılmaktadır.